Bu yıl okuduğum, 1953 yılında yayınlanan distopya romanı, “Fahrenheit 451” kitabından bahsetmek istiyorum.

Kitabın adının, kağıdın alev aldığı sıcaklıktan geldiğini biliyor musunuz? Bradbury, bu sıcaklığın 233 C^o olan 451 Fahrenheit olduğunu söylüyor. Bu bilgi, benim de dikkatimi çeken, kitabın tanıtım cümlesidir.

Herhangi bir spoiler vermek istemiyorum ama bilinen genel analizleri paylaşmak istiyorum. Bu kitabın zamansız bir kitap olduğu söylenebilir. 1953’ten şimdiye kadar, değerini asla kaybetmedi, üstelik gün geçtikçe de değer kazanıyor. Taşidiği anlam, insanlar, metaforlar, şiirler asla eskimez. Bu yüzden, o bir kült klasiktir. Bu kitabı bazı kelimelerle özetlemeniz gerekirse: sansür, kitaplar, ateş, ev, itfaiyeci, korku, yanma, destek, orman ve ezber.

Bu şimdiye kadar yazılmış en iyi kitaplardan biri ve olağanüstü bir roman olduğuna şüphe yok. Okumak bir zevkti ve bu romanı şiddetle tavsiye ediyorum.

İnsanlar hiçbir şey konuşmuyorlar. Çoğunlukla, arabaların, elbiselerin ve yüzme havuzlarının isimlerini sayıyorlar ve ne kadar harika olduklarını söylüyorlar. Hiç kimse diğerlerinden farklı bir şey söylemiyor.

RAY BRADBURY
FAHRENHEIT 451

Distopya: Her şeyin aşırı derecede kötü ya da tatsız olduğu hayali bir yer ya da devletin tipik hali ya da özelliği.